25 Mar 2011

PUNK,ANARŞİZM VE ST. PAULI

Futbolun dünya ya yaşattığı en büyük gururlardan biridir....ST. PAULİ.

Endüstriyel futbol karşıtı,özlenilen 70-80 ruhu...işte bu ruh hala yaşıyor.Hemde Hamburg gibi bir burjivazi kalesinin en çılgın,en fakir ve en aykırı semtinde...



1910'da kurulan kulüp son 30 yılda ününü ülke sınırlarının dışına taşırarak binlerce destekçi edindi.Bu mimarinin temeli o zamanlar kaleyi koruyan kaleci İppig in insani yardım için Nikaragua'ya gitmesiyle başlamış.Nikaragua'dan döndüğünde taraftarın kalbinde taht kuran İppig şimdilerin anarşist ruhlu,anti-faşist,KARŞIT TRİBÜNÜN temellerini atmış..


Onları "sıradışı" yapan semtileri,forma renkleri,taraftar profili,dünya görüşleri...


Forma renginin kahverengi olması endüstriyelleşmeye karşı olan kulübün en belirgin özelliklerinden biri.Taraftarının dünyada yaşanan krizlere seyirci kalmaması,tribün görüşlerinin "taraftar müşteri değildir" mantalitesiyle uyuşmasından dolayı ayakta alkışlanası bir büyüklük sunuyor ortaya.


Bunların yanında tribünlerindeki, Che Guevara, Marx ve Kuru Kafa posterlerinin yanı sıra futbolcuların AC/DC'nin HELL'S BELLS şarkısıyla sahaya çıkmaları benim için efsane olmaları için bir neden oluşturuyor zaten:D...

Almanya'da yaşanan ırkçı facialara karşıda tepki gösteren bu "büyük" taraftar kitlesi açtıkları “Faşistleri s..tir edin, biz hepimiz kardeşiz!” pankartıylada tüm dünya ya örnek oluyorlar...


Bu yüzden işte bu kulübün müzesinde kupa olmaması,tarihleri boyunca hep alt liglerde mücadele etmeleri çok önemli değil...Onlar tüm tribünlerde oldukça bu özlem duyduğumuz ruh erimezz.....


(not:-söylemeyi unutmuşum -kulüp 2007 yılına kadar endüstriyelleşmeye karşı sembolik olarak stadında elektronik skorboard kullanmıyordu ;)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder