Bir Taraftarın Gözünden Geçmeyen Yaz Dönemi

Tam 2 ay 4 gün olmuş sevdalardan uzak...

Geçen yazı hatırlıyorum da 3 Temmuz sabahı kabusa uyandık ama o tarihten bu uyana bir kez bile şüpheye düşmedik gönül verdiğimiz renklere. Hep inandık alın terlerine...

Bu sene ise Aziz Yıldırım'ın ve İlhan Ekşioğlu'nun özgürlüğüne kavuşması, QTM'in dibe vurması, rakiplerin bir birlerine yaptığı peşkeşleri izleyerek mutlu mesut geçiriyoruz. Ancak bu kadar uzak kalmak hele ki geçen sezon gibi efsanevi bir sezondan sonra daha fazla mümkün olmuyor. Fenerbahçe'nin yurt dışı kampında oynayacağı hazırlık maçlarını bile iple çeker olduk. Sıkıcı, düşük tempolu ve hırstan uzak tamamen taktik açıdan oynan futbol, bir anda 5 çubuklunun değiştiği maçları özledik... Ama şunu da özledik; o formanın ruh bulmuş, can bulmuş yeşil sahada ter döktüğünü görmeyi...

Gece gündüz dilimize takılan besteler, 7/24 FBTV'de kamp günlüğü izlemek vs. bunlar artık yetmemeye başladı. Mabette yerlerimizi almayı, deplase yollarında sesleri kısmayı özledik. Deplase demişken, bu sezon ki 5 maçlık cezamızı bıçak gibi kesecek,içimize serin sular serpecek 6.Hafta K.paşa, 8.Hafta Bursa ve 12.Hafta Es-es deplaseleri ilaç gibi gelecek.

Ve gelelim son söze maalesef ki bu yaz sıcakları ve hasret bir süre daha devam edecek.Çünkü nereden baksak bir ay daha var hasretin dinmesine.